Dallar Pazarı (Ehed EL-Şeanin)

  Kutsal Ortodoks Kilisesi bugün Yuhudilerin Fısıh Bayramından altı gün önce İsa Mesih’i hayatında meydana gelen olayı anımsamayı ve bu olayı yüceltmeyi kutlamaktadır. Havariler muallimlerinin iradesi doğrultusunda o güne kadar kimsenin binmediği Yavru Sıpayı getirdiler. Sıpanın üzerine kendi giyimlerini serdiler ve İsa Mesih’i sıpayı bindirerek onunla birlikte Beytanya’dan Yaruşalim’e doğru kalabalık bir şekilde yola koyuldular. Yaruşalim’e girişte onları orada Fısıh Bayramı münasebetiyle toplanmış olan kalabalık bir halk topluluğu beklenen büyük İsrail Krallığının konvoyu sana-rak karşıladılar. Sevinçlerinden elbiselerini onların yollarına serdiler ve kralın karşılanışında adet olduğu üzere ellerinde hurma ve zeytin dalları taşıyarak “Ossanna Rabbin adıyla gelen mübarek olsun, İsrail kralına yücelerden Ossanna” diye haykırıyorlardı.

Doğunun parlak renkli ve ışıldayan kumaşlarından yapılmış elbiseler giyen ve yüzleri parlayan insanların oluşturduğu kalabalıklar tarafından karşılanan İsa Mesih’in güzel yüzü ama üzgün görüntüsü açıkça farkediliyordu.

Bu kalabalık içinde İsa Mesih, Ferisileri ve yazıcıları kin ve nefretle aralarında fesatlaşırken gördü, kendisini şimdi sevinçle karşılayan bu haykırışların kısa bir süre sonra: Onu çarmıha ger, onu çarmıha ger Kaysar’dan başka kralımız yoktur, bağırışmalarına dönüşeceğini biliyordu. Çünkü bu günahkâr ve suçlu şehrin kısa bir sonra taş üstünde taş kalmadan yıkılacağını daha zeytinlik dağında

iken görmüştü. Ve birçoğunun onun nimetlerinden faydalanmayacaklarını fakat onu ikinci kez Haç’a gereceklerini ve onun sevgisin-en döneceklerini ve helak olacaklarını biliyordu. İsa bütün bunları görüp ağladı.

Rab İsa Mesih’i ellerimizde dallar ve mumlar tutarak dualarla karşılayalım bu gelenekte bir sır saklıdır, tabiat nasıl ki, uzun kış uykusundan sonra baharda tekrar uyanır ve tomurcuklarını verip yeşillenirse aynı şekilde insanlarda ölümlerinden sonra er veya geç dirilecekler. İyilik babanın göksel krallığında doğan güneş misali ebedi ve mutlu hayata gidecekler, şu anda ellerimizde tuttuğumuz yanan mumlar işte bunu simgeler. Günahkârlar için ise şu anda bulunduğumuz sevinçli bayram anını bozmamak için konuşmayacağız. Ama ellerimizde taşıdığımız dallar ise eğer ağaçlarında olsaydı yaprak açıp meyvesini verecekti fakat şu anda kesilmiş olduğu için yavaş yavaş solacak. Bu bize Mesih’in şu sözlerini hatırlatır, “Ben asmayı ve sizler dallarımsınız kim bende durur, ben onda durur isem o çok meyve verir çünkü, bensiz hiçbir şey yapamazsınız. (Yuhanna15:1-6).

Ey kardeşler işte bu şekilde bu dallara ve mumlara baktığımız zaman bizi bekleyen dirilişi hatırlayalım, dallara baktığımızda verimli asmanın meyvesiyle beslenmeyi öğrenelim, bu Mesih’in kutsal kilisesidir aksi halde İsa Mesih’i çarmıha geren ve sonra helak olan insanlardan oluruz. Rabbimiz İsa Mesih’e sevinçle terennüm edelim. Ölüm’ü yenen İsa Mesih’e evet “Ossanna yücelerde rabbin adıyla gelen mübarek olsun.”