25 Mart 2012 Pazar

Dua Tesbihi

Dua tesbihi, dua ederken ettiğiniz duayı kaç kere söylediğinizi aklınızda tutmanızda
yardımcı olan, düğümlerden oluşan bir tesbih türüdür. Genellikle ipten yapılan düğümler
yerine tahta boncuk da kullanılabilir. İlk kullanıldığı yerin Athos Dağı olduğu tahmin edilmektedir.
Tesbih eskiden İsa Mesih duası edilirken kullanılırdı ve 100 düğümden oluşurdu. Günümüzde
300, 200, 50, 33 hatta 12 düğümlü tesbihlerde bulunabilir. Tipik olarak ucunda haç mevcuttur
ve belirli sayıda düğümden sonra saymayı koalylaştırmak için farklı boncuklar kullanılır.
Fakat kullanılmasındaki asıl amaç saymak değil, konsantre olmayı kolaylaştırmaktır.

Kullanımı
Tesbihle dua ederken, tesbih sol elde tutulur. Dua edilmediği "durmadan dua edin"(1.Selanikliler 5:17)
öğüdünü hatırlatması için sol el bileğine sarılır. Eğer mümkün değilse sol cebe koyulabilir.
Ancak bel hizasından aşağıda kalmamasına ve boyna asmamaya dikkat etmek gerekir.

Dualar
Tesbihle edilen ilk dua İsa Mesih duasıdır. "Rabbim İsa Mesih ben günahkara merhamet eyle."
Ancak günümüzde Meryem Ana'ya ve koruyucu azizlerede dua ediliyor.

Nasıl tesbih yapabiliriz?
Genellikle siyah renkte ip kullanılarak yapılır ancak düğüm atması çok kolay olmadığı için tahta
boncuklarla da yapılabilir. Sizlere yardımcı olabilecek bir video ve birkaç fotografı aşşağıda
bulabilirsiniz





Tesbih Ruh'un kılıcıdır, çünkü duası kalpten gelir ve Şeytanı yener.  


16 Mart 2012 Cuma

Evde nasıl dua etmeliyiz?

Günlük Duaları yayınladıktan sonra evde nasıl dua edebileceğinizi açıklayan bir yazı yayınlamak istedik açıklayıcı olmak adına. Kısaca açıklamak gerekirse; bir Ortodoks için dua etmek için sadece kiliseye gitmek gerekmez Aziz Pavlus'un Selaniklilere birinci mektubunda dediği gibi "Durmaksızın dua ediniz."
Evlerinizde dua edebilmek için öncelikle bir ikona köşesi (yada ev sunağı) hazırlamanız gerekmektedir. Size gerekenlerin listesi:
+ Mesih İsa ikonası
+ Meryem Ana ikonası
+ Koruyucu Azizinizin ikonası
+ Haç
+ İncil
+ Dua Kitabı
+ Mum yada kandil

Bu yedi maddelik liste olmazsa olmazlardı bir de istediğinize bağlı olarak ekleyebileceğiniz eşyaların listesinide yazalım size fikir vermesi adına:
+ Diğer Azizlerin yada Önemli Günlerin ikonaları
+ Vaftiz Bayramından Kutsal Su
+ Dallar Pazarından palmiye yaprakları
+ Kutsal Çarşambadan yağ
+ Özel günlerden çiçekler örneğin Kutsal Cuma gününden

Bütün herşeyi hazırladıktan sonra tek yapmanız gereken evinizin doğuya bakan bir kısmına ev sunağınızı kurmak olacaktır. Sonra dua etmeye başlayabilirsiniz. 
Size yardımcı olacak bir kaç fotografı aşağıda bulabilirsiniz.










6 Mart 2012 Salı

Günlük Dualar

Sabah Duası

‘Peder, Oğul ve Kutsal Ruh olan tek Tanrının adıyla. Amin.

Yücelik senindir ey ilahımız yücelik senindir. Ey teselli veren, her yerde hazır olan, gerçeğin ruhu, herkesi iyilikler hazinesiyle dolduran ve hayat bağışlayan, göksel kral gel ve aramızda ol ve bizleri kirlilikten arındır ve kurtar. Kutsal Tanrı, Kutsal Kudretli, Kutsal Ölümsüz bize merhamet eyle(3 kere). Peder Oğul ve Kutsal Ruha şan olsun, şimdi her zaman ve sonsuza kadar. Ey aziz Kutsal Üçleme bize merhamet et, Ya Rab günahlarımızı bağışla, ey efendimiz suçlarımızı görme ey kutsal hastalıklarımıza şifa ver, ismin için merhamet eyle, merhamet eyle, merhamet eyle.
Peder Oğul ve Kutsal Ruha şan olsun, şimdi her zaman ve sonsuza kadar. Âmin. Göklerdeki Pederimiz adın yüceltilsin, hükümdarlığın gelsin, göklerde olduğu gibi yeryüzünde de senin isteğin olsun. Günlük ekmeğimizi bugün de bize ver, bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi sen de bağışla suçlarımızı. Bizi suç işlemekten koru ve kötülükten kurtar. Çünkü krallık ve güçlülük ve şan senindir, Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şimdi ve her zaman ve sonsuza kadar. Amin.

Daha sonra şu Troparyon:

Uykudan kalkışımızda sana secde ederiz, sana haykırırız, ey güç sahibi, meleklerin tesbihi ile sana hamd ederiz. ’Kutsalsın, Kutsalsın, Kutsalsın, ey Allahımız, Tanrı Validesi için bize acı.

Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan olsun:

Beni uykumdan ve yatağımdan kaldırdın, ey Rabbim aklımı ve yüreğimi aydınlat ve seni tesbih etmek için dudaklarımı aç, ey Kutsal Üçleme sana haykırıyorum: Kutsalsın, Kutsalsın, Kutsalsın, sen ey Allahım, Tanrı Validesinin şefaati ile bize acıma eyle. Şimdi, her zaman ve sonsuza kadar, Âmin: İşte yargıç ansızın geliyor ve her birimizin amelleri sayılacak. Bu nedenle geliniz, gece yarısında korkuyla haykıralım, Kutsalsın, Kutsalsın, Kutsalsın, sen ey Allahım, Tanrı Validesinin şefaati ile bize acıma eyle.

On iki kere: Ya Rab Merhamet Eyle.

Ey Kutsal Üçleme, uykudan uyandığım şu anda sana şükrederim. Çünkü sen iyiliklerinin çokluğu ve sabrınla ben günahkâr kuluna gazap etmedin ve beni suçlarımla ezmedin. Aksine âdetin olduğu üzere bana acıyıp, ümitsizliğe kapılmış olan beni uyandırıp kaldırdın, sana erkenden hamd edip yüceltmek için, aklımın gözlerini aydınlat ve sözlerini düşünmek için ağzımı aç ki, öğütlerini anlayayım. Ve senin iradeni yerine getireyim. Ve yüreğimin itirafı ile sana terennüm edip, kutsal adını tesbih edeyim, ey Peder, Oğul ve Kutsal Ruh.

Ey her şeye hükmeden İlahımız, sana yücelik olsun. Çünkü sen tanrısal inayetinle, ben günahkâr ve müstahak olmayan kulunu uyandırmaya layık bularak, kutsal evine girme imkânı verdin. Kutsal güçlerinden kabul ettiğin gibi, benim de yalvarışlarımın sesini kabul eyle. Alçakgönüllülük ruhu ve temiz bir yürekle günahkâr dudaklarımdan çıkan tesbihlerimin sana sunulmasını kabul et ki, nefsimin aydınlık ve güzel meşalesiyle Akıllı Bakireler örneğine ortak olayım. Ve seni yücelteyim. Ey Pederde ve Kutsal Ruhta yüceltilen Oğul. Amin.

Kutsal Pederlerimizin duaları ile Allahımız Rab İsa Mesih bize merhamet eyle ve kurtar. Amin.



+++



Akşam duası

‘Peder, Oğul ve Kutsal Ruh olan tek Tanrının adıyla Âmin.
Kralımız olan ilahımıza secde edip diz çökelim.
Kralımız olan ilahımız İsa Mesih’e secde edip diz çökelim.
Kralımız, Rabbimiz ve ilahımız İsa Mesih’e secde edip diz çökelim.

MEZMUR 104
RAB`be övgüler sun, ey gönlüm! Ya RAB Tanrım, ne ulusun! Görkem ve yücelik kuşanmışsın, Bir kaftana bürünür gibi ışığa bürünmüşsün. Gökleri bir çadır gibi geren, Evini yukarıdaki sular üzerine kuran, Bulutları kendine savaş arabası yapan, Rüzgarın kanatları üzerinde gezen, Rüzgarları kendine haberci, Yıldırımları hizmetkâr eden sensin. Yeryüzünü temeller üzerine kurdun, Asla sarsılmasın diye. Engini ona bir giysi gibi giydirdin, Sular dağların üzerinde durdu. Sen kükreyince sular kaçtı, Göğü gürletince hemen çekildi. Dağları aşıp derelere aktı, Onlar için belirlediğin yerlere doğru. Bir sınır koydun önlerine, Geçmesinler, gelip yeryüzünü bir daha kaplamasınlar diye. Vadilerde fışkırttığın pınarlar, Dağların arasından akar. Bütün kır hayvanlarını suvarır, Yaban eşeklerinin susuzluğunu giderirler. Kuşlar yanlarında yuva kurar, Dalların arasında ötüşürler.
Gökteki evinden dağları sularsın, Yeryüzü işlerinin meyvesine doyar. Hayvanlar için ot, İnsanların yararı için bitkiler yetiştirirsin; İnsanlar ekmeğini topraktan çıkarsın diye, Yüreklerini sevindiren şarabı, Yüzlerini güldüren zeytinyağını, Güçlerini arttıran ekmeği hep sen verirsin. RAB`bin ağaçları, Kendi diktiği Lübnan sedirleri suya doyar. Kuşlar orada yuva yapar, Leyleğin evi ise çamlardadır. Yüksek dağlar dağ keçilerinin uğrağı, Kayalar kaya tavşanlarının sığınağıdır. Mevsimleri göstersin diye ayı, Batacağı zamanı bilen güneşi yarattın. Karartırsın ortalığı, gece olur, Başlar kıpırdamaya orman hayvanları. Genç aslan av peşinde kükrer, Tanrı`dan yiyecek ister.
Güneş doğunca İnlerine çekilir, yatarlar. İnsan işine gider, Akşama dek çalışmak için. Ya RAB, ne çok eserin var! Hepsini bilgece yaptın; Yeryüzü yarattıklarınla dolu. İşte uçsuz bucaksız denizler, İçinde kaynaşan sayısız canlılar, Büyük küçük yaratıklar. Orada gemiler dolaşır, İçinde oynaşsın diye yarattığın Livyatan* da orada. Hepsi seni bekliyor, Yiyeceklerini zamanında veresin diye. Sen verince onlar toplar, Sen elini açınca onlar iyiliğe doyar. Yüzünü gizleyince dehşete kapılırlar, Soluklarını kesince ölüp toprak olurlar. Ruhun`u gönderince var olurlar, Yeryüzüne yeni yaşam verirsin. RAB`bin görkemi sonsuza dek sürsün! Sevinsin RAB yaptıklarıyla! O bakınca yeryüzü titrer, O dokununca dağlar tüter. Ömrümce RAB`be ezgiler söyleyecek, Var oldukça Tanrım`ı ilahilerle öveceğim. Düşüncem ona hoş görünsün, Sevincim RAB olsun! Tükensin dünyadaki günahlılar, Yok olsun artık kötüler! RAB`be övgüler sun, ey gönlüm! RAB`be övgüler sunun!

MEZMUR 141
Seni çağırıyorum, ya RAB, yardımıma koş! Sana yakarınca sesime kulak ver! Duam önünde yükselen buhur gibi, El açışım akşam sunusu gibi kabul görsün! Ya RAB, ağzıma bekçi koy, Dudaklarımın kapısını koru! Yüreğim kötülüğe eğilim göstermesin, Suç işleyenlerin fesadına bulaşmayayım; Onların nefis yemeklerini tatmayayım. Doğru insan bana vursa, iyilik sayılır, Azarlasa, başa sürülen yağ gibidir, Başım reddetmez onu. Çünkü duam hep kötülere karşıdır. Önderleri kayalardan aşağı atılınca, Dinleyecekler tatlı sözlerimi. Sabanla sürülüp yarılmış toprak gibi, Saçılmış kemiklerimiz ölüler diyarının ağzına. Ancak gözlerim sende, ey Egemen RAB, Sana sığınıyorum, beni savunmasız bırakma! Koru beni kurdukları tuzaktan, Suç işleyenlerin kapanlarından. Ben güvenlik içinde geçip giderken, Kendi ağlarına düşsün kötüler.

MEZMUR 142
Yüksek sesle yakarıyorum RAB`be, Yüksek sesle RAB`be yalvarıyorum. Önüne döküyorum yakınmalarımı, Önünde anlatıyorum sıkıntılarımı. Bunalıma düştüğümde, Gideceğim yolu sen bilirsin. Tuzak kurdular yürüdüğüm yola. Sağıma bak da gör, Kimse saymıyor beni, Sığınacak yerim kalmadı, Kimse aramıyor beni. Sana haykırıyorum, ya RAB: “Sığınağım, Yaşadığımız bu dünyada nasibim sensin” diyorum. Haykırışıma kulak ver, Çünkü çok çaresizim; Kurtar beni ardıma düşenlerden, Çünkü benden güçlüler. Çıkar beni zindandan, Adına şükredeyim. O zaman doğrular çevremi saracak, Bana iyilik ettiğin için.

MEZMUR 130
Derinliklerden sana sesleniyorum, ya RAB, Sesimi işit, ya Rab, Yalvarışıma iyi kulak ver! Ya RAB, sen suçların hesabını tutsan, Kim ayakta kalabilir, ya Rab? Ama sen bağışlayıcısın, Öyle ki senden korkulsun. RAB`bi gözlüyorum, Canım RAB`bi gözlüyor, Umut bağlıyorum O`nun sözüne. Sabahı gözleyenlerden, Evet, sabahı gözleyenlerden daha çok, Canım Rab`bi gözlüyor. Ey İsrail, RAB`be umut bağla! Çünkü RAB`de sevgi, Tam kurtuluş vardır. İsrail`i bütün suçlarından Fidyeyle O kurtaracaktır.

MEZMUR 117
Ey bütün uluslar, RAB`be övgüler sunun! Ey bütün halklar, O`nu yüceltin! Çünkü bize beslediği sevgi büyüktür, RAB`bin sadakati sonsuza dek sürer. RAB`be övgüler sunun!Ey pederin kutsal yüceliğinin parlak nur’u, sen ki kutsalsın ve ölümsüzsün ey İsa Mesih, güneşin batımına erdik ve akşam Nur’unu gördük, Peder Oğul ve Kutsal Ruh’u tesbih edelim. Çünkü onlar her vakitte doğru sesleriyle yüceltilmeye layık bir ilahtır, ey yaşam veren tanrıoğlu bütün âlem seni yüceltir.

Ey Tanrı senin Adınla beni kurtar ve senin kuvetinle beni hükmet.
Bu akşamı günahsız geçirmeye bizi layık eyle Ya Rab, babalarımızın ilahı, sen mübareksin, adın sonsuza kadar yüce ve büyüktür. Âmin. Sana olan güvenimiz gibi merhametin bizimle olsun. Mübareksin Ya Rab, bana emirlerini öğret, mübareksin Ya Rab, bana yasalarını anlat, mübareksin ey kutsal olan, adaletinle beni aydınlat. Ya Rab merhametin ebetlere kadar ve ellerinin yarattığına yüz çevirme. Övgü sana gerekir, tesbih sana layıktır, yücelik senindir, Ey Peder, Oğul ve Kutsal Ruh, şimdi her zaman ve sonsuza kadar. Amin.

MEZMUR 123
Gözlerimi sana kaldırıyorum, Ey göklerde taht kuran! Nasıl kulların gözleri efendilerinin, Hizmetçinin gözleri hanımının eline bakarsa, Bizim gözlerimiz de RAB Tanrımız`a öyle bakar, O bize acıyıncaya dek. Acı bize, ya RAB, acı; Gördüğümüz hakaret yeter de artar. Rahat yaşayanların alayları, Küstahların hakareti Canımıza yetti. Ey Allahım söz verdiğin üzere, artık ben kulunu huzur içinde salıver. Çünkü bütün halkların gözü önünde hazırladığın kurtuluşu, ulusları aydınlatıp, halkın İsrail’e yücelik kazandıracak ışığı gözlerimle gördüm. Kutsal Tanrı, Kutsal Kudretli, Kutsal Ölümsüz bize merhamet eyle(3 kere). Peder Oğul ve Kutsal Ruha şan olsun, şimdi her zaman ve sonsuza kadar. Amin.
Ey aziz Kutsal Üçleme bize merhamet et, Ya Rab günahlarımızı bağışla, ey efendimiz suçlarımızı görme ey kutsal hastalıklarımıza şifa ver, ismin için merhamet eyle, merhamet eyle, merhamet eyle. Peder Oğul ve Kutsal Ruha şan olsun, şimdi her zaman ve sonsuza kadar. Amin.

Göklerdeki Pederimiz adın yüceltilsin, hükümdarlığın gelsin, göklerde olduğu gibi yeryüzünde de senin isteğin olsun. Günlük ekmeğimizi bugün de bize ver, bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi sen de bağışla suçlarımızı. Bizi suç işlemekten koru ve kötülükten kurtar. Âmin. Çünkü krallık ve güçlülük ve şan senindir, Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şimdi ve her zaman ve sonsuza kadar. Amin Kutsal pederlerin dualarıyla ey rabbimiz ve ilahımız İsa Mesih merhametinle bizleri kurtar. Amin.





+++


Gece Duası

Uyumadan önce saygıyla ve Allah Korkusu ile dur ve şöyle dua et: ‘Peder, Oğul ve Kutsal Ruh olan tek Tanrının adıyla. Amin. Yücelik senindir ey ilahımız yücelik senindir. Ey teselli veren, her yerde hazır olan, gerçeğin ruhu, herkesi iyilikler hazinesiyle dolduran ve hayat bağışlayan, göksel kral gel ve aramızda ol ve bizleri kirlilikten arındır ve kurtar.

Kutsal Tanrı, Kutsal Kudretli, Kutsal Ölümsüz bize merhamet eyle(3 kere). Peder Oğul ve Kutsal Ruha yücelik olsun, şimdi her zaman ve sonsuza kadar. Amin. Ey aziz Kutsal Üçleme bize merhamet et, Ya Rab günahlarımızı bağışla, ey efendimiz suçlarımızı görme ey kutsal hastalıklarımıza şifa ver, ismin için merhamet eyle, merhamet eyle, merhamet eyle. Peder Oğul ve Kutsal Ruha şan olsun. Şimdi her zaman ve sonsuza kadar. Amin. Göklerdeki Pederimiz adın yüceltilsin, hükümdarlığın gelsin, göklerde olduğu gibi yeryüzünde de senin isteğin olsun. Günlük ekmeğimizi bugün de bize ver, bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi sen de bağışla suçlarımızı. Bizi suç işlemekten koru ve kötülükten kurtar. Çünkü krallık ve güçlülük ve şan senindir, Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şimdi ve her zaman ve sonsuza kadar. Amin. Ya Rab acıma eyle (12 kere). Peder, Oğul ve Kutsal Ruha şan olsun, şimdi her zaman ve sonsuza kadar. Amin. Kralımız olan ilahımıza secde edip diz çökelim. Kralımız olan ilahımız İsa Mesih’e secde edip diz çökelim. Kralımız, Rabbimiz ve ilahımız İsa Mesih’e secde edip diz çökelim.

MEZMUR 50
Ey Tanrım, lütfet bana,Sevgin uğruna; sil isyanlarımı, sınırsız merhametin uğruna. Tümüyle yıka beni suçumdan, arıt beni günahlarımdan. Çünkü isyanlarımı biliyorum, günahım sürekli karşımda. Sana karşı, yalnız sana karşı, günah işledim, Senin gözünde kötü olanı yaptım. Öyle ki, konuşurken haklı, yargılarken adil olasın. Nitekim ben suç içinde doğdum, günah içinde annem bana hamile kaldı. Madem ki sen gönülde sadakat istiyorsun, yüreğimin derinliklerinde bilgelik öğreten bana. Beni mercan köşküotuyla arıt, paklanayım, yıka beni, kardan beyaz olayım. Neşe sevinç sesini duyur bana, bayram etsin ezdiğin kemikler. Günahlarıma bakma, bütün suçlarımı sil. Ey Tanrı, temiz bir yürek yarat, yeniden kararlı bir ruh var et içimde. Beni huzurundan atma, Kutsal Ruhunu benden alma. Geri ver bana sağladığın kurtuluş sevincini, bana destek ol, istekli bir ruh ver. Başkaldıranlara senin yollarını öğreteyim, günahkârlar geri dönsün sana. Kurtar beni, kan dökme suçundan, ey Tanrı, beni kurtaran Tanrı, dilim senin kurtarışını ilahilerle övsün. Ya Rab, aç dudaklarımı, ağzım senin övgülerini duyursun. Çünkü sen kurbandan hoşlanmazsın, yoksa sunardım sana, yakmalık sunudan hoşnut kalmazsın. Senin kabul ettiğin kurban alçakgönüllü bir ruhtur, alçakgönüllü ve pişman bir yüreği hor görmezsin, ey Tanrı. Lütfet, Siyon’a iyilik yap, Yeruşalim’in surlarını onar. O zaman doğru sunulan kurbanlar, yakmalık sunular, tümüyle yakmalık sunular, Seni hoşnut kılar; O zaman sunağında boğalar sunulur.

MEZMUR 69
Ey Tanrım kurtar beni! Yardımıma koş, Ya Rab! Utansın canımı almaya çalışanlar, yüzleri kızarsın! Geri dönsün zararını isteyenler, rezil olsunlar! Bana, Oh! Oh! çekenler, geri çekilsinler utançlarından! Sende neşe ve sevinç bulsun Bütün sana yönelenler! “Tanrı yücedir!” desin hep Senin kurtarışını özleyenler! Bense, mazlum ve yoksulum, ey Tanrı yardımıma koş! Yardımcım ve kurtarıcım sensin, Geç kalma, Ya Rab!

MEZMUR 142
Duamı işit Ya Rab, yalvarışlarıma kulak ver! Sadakatinle, doğruluğunla yanıtla beni! Kulunla yargıya girme, çünkü hiçbir canlı senin karşında aklanmaz. Düşman beni kovalıyor, ezip yere seriyor. Çoktan ölmüş olanlar gibi, beni karanlıklarda oturtuyor. Bu yüzden bunalıma düştüm, yüreğim perişan. Geçmiş günleri anıyor, bütün yaptıklarını derin derin düşünüyor, Ellerinin işine, bakıp dalıyorum. Ellerimi sana açıyorum, canım kurak toprak gibi sana susamış. Çabuk yanıtla beni, Ya Rab, Tükeniyorum. Yüzünü benden çevirme, yoksa ölüm çukuruna inen ölülere dönerim. Sabahları duyur bana sevgini, çünkü sana güveniyorum; Bana gideceğim yeri bildir, çünkü duam sanadır. Düşmanlarımdan kurtar beni, Ya Rab; Sana sığınıyorum. Bana istemini yapmayı öğret, çünkü Tanrım’sın benim. Senin iyi Ruhun düz yolda bana öncülük etsin! Ya Rab, adın uğruna yaşam ver bana, Doğruluğunla kurtar beni, sıkıntıdan. Sevginden ötürü, öldür düşmanlarımı, yok et bütün hasımlarımı, çünkü senin kulunum ben.

Büyük Yücelik İlahisi:
En yücelerde rabbe izzet yeryüzünde selamet ve insanlara sevinç olsun. Seni tespih ederiz, seni kutlarız, sana secde eder yüceltiriz, Yüceliğinin büyüklüğü ve celali için sana şükrederiz. Ey kral rab, semavi ilah, her şeye hakim olan baba, ey biricik oğul, Rab İsa Mesih ve ey kutsal ruh. Ey Rab ilah, ey Allah’ın kuzusu ve pederin oğlu, ey insanların günahlarını taşıyan bize acıma eyle ey insanların günahlarını kaldıran. Yalvarışlarımızı kabul et, ey babanın sağında oturan ve bize acıma eyle. Çünkü yalnız sensin kutsal olan, Allah yüceliğinin baba da rab İsa Mesih olarak sensin, Amin. Her gün seni kutluyor, Adını tespih ediyorum ebetler ebedince. Ya Rab her çağda bizim sığınağımızdın. Ya Rab bana acı ve şifa ver dedim. Çünkü sana karşı günah işledim. Ya Rab sana sığındım senin istediğini yapmayı bana öğret çünkü sen İlahımsın. Çünkü hayatın gözü sendendir ve senin nurunla nuru görürüz. Seni tanıyanların üzerine rahmetini ver. Bu geceyi günahsız geçirmeye bizi layık eyle Ya Rab. Babalarımızın İlahı Sen mübareksin, adın sonsuza kadar yüce ve büyüktür Amin. Sana olan güvenimiz gibi merhametin bizimle olsun. Mübareksin Ya Rab bana emirlerini öğret, Mübareksin Ya Rab, bana yasalarını anlat, Mübareksin ey kutsal olan adaletinle beni aydınlat. Ya Rab merhametin ebetlere kadar ve ellerinin yarattığına yüz çevirme. Sana övgü gerekir, sana tespih layıktır, yücelik senindir, ey Peder Oğul ve Kutsal Ruh şimdi, her zaman ve sonsuza kadar. Amin.

Büyük İman Duası:
Bir tek Allah'a inanıyorum. Yerin ve göğün, görünen ve görünmeyen tüm varlıkların yaratanı , her şeye kadir Peder Allah'a inanıyorum.Tüm asırlardan önce Peder'den doğmuş olan, Allah'ın biricik Oğlu, bir tek Rab olan Mesih İsa'ya inanıyorum. O, Allah'tan Allah, Nur'dan Nur, gerçek Allah'tan gerçek Allah'tır. Yaratılmış olmayıp, Peder ile aynı özdedir ve her şey onun aracılığıyla yaratılmıştır. Biz insanlar ve kurtuluşumuz için gökten inmiş, Kutsal Ruh'un kudretiyle bakire Meryem'den vücut alıp insan olmuştur. Pontius Pilatus zamanında bizim için acı çekerek çarmıha gerilmiş, ölmüş, gömülmüş, ve Kutsal Yazılara göre üçüncü gün dirilmiş. Göğe çıkmış ve Pederin sağında oturmaktadır. Dirileri ve ölüleri yargılamak için şanla tekrar gelecek ve onun hükümdarlığı son bulmayacaktır. Peygamberler aracılığıyla konuşmuş olan, Peder’den çıkıp, Peder ve Oğul ile birlikte tapılan ve yüceltilen, hayatın kaynağı ve Rab olan Kutsal Ruh'a inanıyorum. Elçisel, evrensel ve kutsal olan tek Kilise'ye inanıyorum. Günahların affedilmesi için tek bir vaftizi kabul ediyorum. Ölülerin dirilişini ve ebedi hayatı bekliyorum. Amin
Gerçekten seni övmek yerinde olur, ilahımızın Validesi. Daima mutlu anılan ve tüm ayıplardan arınmış olan ilahımızın Annesi. Sen ki Heruvimlerden daha saygın ve Serafimlerden kıyassız ölçüde yücesin, sen ki Allahın Kelamını tahripsiz doğurdun. Gerçekten sen ilahımızın annesisin, seni yüceltiriz

Kutsal Tanrı, Kutsal Kudretli, Kutsal Ölümsüz bize merhamet eyle(3 kere). Peder Oğul ve Kutsal Ruha şan olsun, şimdi her zaman ve sonsuza kadar. Amin. Ey aziz Kutsal Üçleme bize merhamet et, Ya Rab günahlarımızı bağışla, ey efendimiz suçlarımızı görme ey kutsal hastalıklarımıza şifa ver, ismin için merhamet eyle, merhamet eyle, merhamet eyle. Peder Oğul ve Kutsal Ruha şan olsun, şimdi her zaman ve sonsuza kadar. Âmin. Göklerdeki Pederimiz adın yüceltilsin, hükümdarlığın gelsin, göklerde olduğu gibi yeryüzünde de senin isteğin olsun. Günlük ekmeğimizi bugün de bize ver, bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi sen de bağışla suçlarımızı. Bizi suç işlemekten koru ve kötülükten kurtar. Çünkü krallık ve güçlülük ve şan senindir, Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şimdi ve her zaman ve sonsuzluğa kadar. Amin Merhamet eyle Ya Rab (40 kere söylenir). Sen ki her zaman ve her saatte yerde ve gökte sana secde edilir, ey yüceltilen, rahmeti bol, şefkati çok, sabrı uzun, sadıkları seven ve günahlılara merhamet veren, herkesi beklenen iyilikler ümidiyle kurtuluşa davet eden Mesih İlahımız, Sen Ya Rab şu saatteki dileklerimizi kabul et ve tavsiyelerini yapmak üzere yaşamımızı kolaylaştırır, canlarımızı kutsa, bedenlerimizi temizle, fikirlerimizi dirilt, niyetlerimizi arındır ve bizi her şerden, ağrıdan ve hüzünden kurtar, aziz meleklerinle bizi kuşat ki onların arasında korunmuş ve iyiye yönelmiş olalım. İman birliğine ve yanına yaklaşılmayan yüceliğinin bilincine ulaşalım. Çünkü sen sonsuza kadar mübareksin.

Merhamet eyle Ya Rab, Merhamet eyle Ya Rab, Merhamet eyle Ya Rab Peder’e Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan olsun, şimdi her zaman ve sonsuza kadar.Amin. Ey şerobimlerden daha saygın ve Serafimlerden daha üstün olan, sen ki fesatsız bir halde Allah’ın kelamını doğurdun. Sensin gerçek tanrı validesi ve seni yüceltiriz. Merhamet eyle Ya Rab (12 kere söylenir). Bize yardım et ve kurtar ey Tanrı validesi.

Meryem anaya ait dua:
Ey temiz bakire, kötülüklerden arınmış, Allah’ın gelini, ayıpsız ve kirliliklerden arınmış hanımefendi, senin mucizevî doğumunla Allah’ın Kelamı beşeriyetle birleşti, uzaklaştırılmış tabiatımızı göktekilerle bir araya getirdin, sensin ümitsiz olanların tek ümidi, sensin savaşçıların yardımcısı ve sana koşanların hazırlıklı koruyucusu, ey bütün Hıristiyanların sığınağı ben günahkâr, suçlu, kötü fikir ve sözlerle kirlenmiş ve ömrünün lezzetlerine önemsiz gayretlerle hizmetkâr olmuş kulunu geri çevirme. Fakat sen insanları seven ilahın annesi olduğun için ben günahkâr kuluna acı ve şefkat eyle ve kirlenmiş dudaklarımdan sana takdim ettiğim dileklerimi kabul et ve oğlun rabbimiz ve efendimize onun nezdinde kabul gören kişiliğinle vasıta ol, sevgi ve şefkatinin kanatlarını üzerime açsın ve sayısız heveslerimi hoş görsün ve beni tövbeye yöneltsin ve vasiyetlerini korumamı ve yerine getirmemi sağlasın, iyilik ve doğruluğa götüren sen ey şefkatli ve merhametli bakire daima yanımda ol, şu andaki ömrümde çekici şefaatinle ve yardımınla kötülük dolu inat yollarından beni ayır ve kurtuluşa yönelt ama bu bedbaht canımı teslim edeceğim anda çevremde hazır ol ve kötülük dolu şer ruhlarını bende uzak tut ve korkunç yargı gününde beni ebedi cezadan ve azaptan koru senin vasıtan ve yardımlarınla başarabileceğim, oğlunun şan ve şeref dolu ve tarifi imkânsız yüceliğini miras almayı nasip eyle, ey ilahımızın validesi kutsal hanımefendimiz.

Rabbimiz İsa Mesih’e ait dua :
Ey efendimiz, uykuya dalmakta olan bizlere bedensel ve ruhsal rahatlık ver ve günahın karanlık uykusundan ve gecenin kötü arzu ve zevklerinden koru, heveslerimize sükûnet ver, hileyle bizleri etkisi altına alan kötülük oklarının kızgınlığını söndür, bedenlerimizin kavgalarını yok et, aklımızın bütün yersel tasarılarını uyut ve bize uyanık bir akıl, temiz bir fikir ve dikkatli bir yürek ve her şeytani hayallerden uzak bir uyku ver ey Allah’ım. Ve dua saatinde senin vasiyetlerine bağlı bir halde bizi uyandır ki devamlı senin kurallarını içimizde dile getirmeye sahip olalım ve bütün gece seni yücelten söylemleri bize hibe et ki senin büyük ve saygın adını tesbih edelim, yüceltelim ve kutsayalım, ey Peder, Oğul ve Kutsal Ruh, şimdi, her zaman ve sonsuza kadar. Amin.

Ebediyen bakire olan mübarek ve şerefli Tanrı validesi, duaları-mızı ilahımız ve Oğluna takdim et ve kurtuluşumuz için vasıta ol.

Baba ümidim, Oğul sığınağım ve Kutsal Ruh koruyucumdur. Ey kutsal üçlü sana yücelik ve şan olsun. Ey tanrı validesi bütün ümitlerimi sana bağladım beni koru.

(İnsan hayatını koruyan Melek duası) Ey bedbaht nefsimi ve zayıf hayatımı koruyan Melek ben günahkâr olanı ihmal etme, cehaletim ve savurganlığım nedeniyle benden uzaklaşma ve bu ölümlü bedenim üzerinde şeytanın hüküm sürmesine fırsat verme, fakat zayıf ve ahmak elimden tut ve beni kurtuluş yoluna yönelt. Evet, canımı ve bedenimi koruyan Allah’ın aziz meleği, bütün hayatım boyunca sana verdiğim üzüntüler için beni bağışla ve eğer bu günümde günah işlediysem bu gece benim için koruyucu ol ve beni inadın bütün hilelerinden koru ki herhangi bir günah ile Allah’ı kızdır-mayayım ve benim için rabbe şefaat et ki korkusu içimde kalsın ve iyilikleri için beni yaraşır bir kul eylesin. Amin.

Ey nimete eren Tanrı Validesi Meryem, Rab seninledir. Sen kadınlar arasında mübareksin ve senden doğan mübarektir. Çünkü sen kurtarıcımızı doğurdun (3 kere söylenir). Kutsal pederlerin dualarıyla ey rabbimiz ve ilahımız İsa Mesih merhametinle bizleri kurtar. Amin.



Kaynak: www.ortodoksluk.org

Rab'bin sofrası bir simge mi?

Keşiş ve rahiplerin hayat hikayelerinden oluşan “Lavsaikon” adlι kitapta erdemli ancak okumamιş bir münzeviden bahsedilir. Kendisi ayinde yiyip içilen Rab’bin gerçekten eti ve kanι değil, Rab’bin sofrasι bir anma töreni olduğunu düşünüyordu. Münzevinin fikrini öğrenmiş olan iki keşiş onun çok faziletli ve iyi niyetli olduğunu bilmiş olduklarından ancak bu fikrini cahillik sonucu kabul ederek kendisiyle konuşmak amacιyla hücresine gelirler. Münzeviyi görünce “selam pederimiz, seninle birşey paylaşmaya geldik. Duyduğumuza göre pederlerimizin biri kutsal ekmek ve şarap İsa Mesih’imizin eti ve kanι olmadιğιnι ancak bunlarιn bir simge olduğunu ileri sürmektedir” dediler. Münzevi hemen “o kişi benim” diye cevap verdi. İki keşiş ona şöyle dediler: “kardeşim sakιn öyle birşey tekrar etmiyesin, bu büyük bir küfürdür. Ekmek ve şarap Kutsal Ayin esnasιnda Rab’bin etine ve kanιna dönüşmektedir, bunu her hristiyan bilir. Yüce Tanrι’mιz nasιl toprak alιp insanι kendi suretinde yaratmιşsa, Tanrι tarafιndan kendisine verilen yetkiyle kilise rahibi de ekmeği ve şarabι ellerine alιp, İsa Mesih’in yerine “Alın yiyin, bu sizin günahlarınızın bağışlanması için bölünen bedenimdir” ve aynι şekilde “Hepiniz bundan için. Bu sizin ve bir çoklarının günahlarının bağışlanması için dökülen yeni antlaşmadaki kanımdır” der. Münzevi de onlara: “Dediğinizi kendi gözümle görmezsem, inanman” dedi. Iki keşiş “Öyleyse hafta boyunca dua edip Rab İsa Mesih’imizden bize gerçeği açιklamasιnι dileyelim” diye teklif ettiler. Münzevi teklifi kabul edip Rab’be “Tanrι’m, sen bilirsin ki kötü bir niyetim yok, ancak doğruyu bilmek istiyorum, destekle beni” diyerek dua etti. Öte yandan iki keşiş de hücrelerine dönüp “Rab İsa Mesih’imiz bunca yιl senin için çöllerde mücadele veren kuluna acι, onun emeklerini düşün ve kendisine bu sιrrι açιkla” diyerek yalvarmaktan vazgeçmediler.

İnsansever Rab dileklerine kulak verdi. Pazar günü birlikte manastιr kilisesinde efkaristiya’ya katιldιlar. Tam ruhaninin ekmeği keseceği sιrada ekmek küçük bir bebek haline geldi. Gökyüzünden inen bir melek ise bebeği kesti ve parçalarι akan kanιyla birlikte Kutsal Kupaya döktü. Ayin sonunda iki keşiş şarap ve ekmek aldιktan sonra münzevi de sunağa yaklaştι. Birde ne görsün! Kutsal Kupanιn içinde et ve kan var!!! “Rab’bim Kutsal kupada senin etin ve kanιn var! Artιk buna inanιyorum”diye haykιrdι. Hemen et ve kan ekmek ve şaraba dönüştü. Münzevi kutsal armağanlarι aldιktan sonra iki keşiş ona: insanlar et ve kan yiyemezler. Insan doğasιnι çok iyi bilen Rab’bimiz, bize bu sιrrι ekmek ve sarap kullanma tarzι ile yaşatιyor.” Deyip Rab’be şükrederek hücrelerine geri döndüler.




"Ya Rab iman ve ikrâr ederim ki, dünyaya günahkârları, ki onların birincisi benim, kurtarmaya gelen gerçekten yaşayan Tanrι’nın Oğlu Mesih sensin. Űstelik bu huzurda görünen senin asıl bedenin ve kıymetli kanın olduğunu kabul ediyorum. Şu hâlde günahlarımın affedilmesini ve ebedi hayat için bana merhamet göstermeni ve benim iradeli, iradesiz söz ile, amel ve fikir ile, bilerek bilmeyerek yaptığım kabahatlerimi bağışlamanı, ve mahkum olmaksızın mukaddes sırlarından hissedar olmam için beni layık kιlmanι senden dilerim. Amin."



Kaynak: www.oodegr.com

4 Mart 2012 Pazar

Pişmanlık

ÖNSÖZ

Mânevi hayatın en önemli unsurlarından biri pişman olma eylemidir. Kurtuluşumuzun1 başında, Tanrι’yı incittiğimizden dolayı duyduğumuz acı, gϋnahkârlığımızın kabullϋ, hayatımızı değiştirecek bir karar, yani gϋnah çıkarma işlemine** sığınmak gelir.


Saygıdeğer Öncϋ Vaftizci Yuhanna ve Rab’bimizin öğretisinin başında nedamet ve gϋnah çıkarmaya davet gelir. Pişman olmayan kişi kurtulamaz. Pişman olanharami cennetti “çalabilir”. (Luka 23:41-43)


Pişman olmayı ve gϋnah çıkarmayı ihmal eden Hıristiyan’lar şeytanlarιn aldatısına kurban olanlarıdır. Tabiatıyla bahis olanlar, gϋnah işlememiş, gϋnah çıkarmayagiderken ne söyleyeceklerini planlayan, gϋnah çıkaran papazlarιn2 (Ruhanî) önϋnde saygıyla eğilip petrahilinin3 altına girmekten çekinen kişiler için değildir. Bahisolanlar Hıristiyanlığın çoğunluğunu teşkil eden, diğer “dini vazifelerini” yerine getiren, “misyonerlik” yapan, dinsel bilgelerle4 uçsuz bucaksız tartışmalar açan fakat“zorluklarla dolu yolları korumaktan” kaçınan kişilerdir. Böylelikle dağların tepelerine sahip olduklarını sanıp duygularından arınmış pişman olmama, kendini beğenme bataklığına saplanmış, kendilerini aldatan kişilerdir.

Hayatın gidişatıyla uğraşıp başkalarının yanlışlıklarıyla çabalanmak, gerçek pişman olma kararına ihmalimizin ispatıdır.

Dileğimiz, okuyucunun aşağıda okuyacağı nedamet örnekleriyle dolu Kudϋs’lϋ Aziz Kirillos’un eserinden kaynaklanacak gerçek pişman olma duygusuna sahip olmasıdır. Rab’bimizin kanını gϋnahlarımız için döktϋğϋne göre, dileğimiz yazılanlar sizleri tereddϋtsϋz, sakınmadan, gizlenmeden ruhunuzu kirleten gizli yara ve hastalıkları not edip, gerçek pişmanlık duygusuyla gϋnah çıkarmaya ikna etmesidir. Dileğimiz gϋnah çıkaran papaz önϋnde (o sizin manevi babanız) his edeceğiniz kϋçϋk utanç, ahir zamanında meleklerin ve insanların önϋnde duyacağınız bϋyϋk utançtan sizi arındırsın.

(*) Kudϋs’lϋ Aziz Kirillos: Kudϋs’ϋn piskoposu (348 – 386).

Hıristiyanlığın ilk mezhep tartιşmalarının döneminde Kudϋs yöresinde önemli dini görevlerde bulunmuş ve Hıristiyanlığı kabule hazırlananlara yönelik gayet ciddi eserler bırakmıştır.

(**) gϋnah çıkarma işlemi= gϋnah çıkarma sιrrι.

İyi olan Tanrı’mızın, kabalığımızı ve zayıflığımızı bilerek vaatlerini bizlerde mühürlemesi bizler için olan iyi isteği ve lütfundan bizleri emin kılsın ve aynı zamanda imanı güçlendirsin ve devam ettirsin diye dinsel sιrrlarι Kilise’ye emanet etti.

Bize emanet edilen yedi tören/sιrrlar vardır: Vaftiz sιrrι, Gϋçlendirme sιrrι, Rab’bin Sofrasι yani Efkaristiya sιrrι (Liturgia), Günah çıkarma sιrrι yani tövbe ve barιşma sιrrι, Hastaları meshetme, Evlilik, Ruhbanlιk sιrrι.



PİŞMANLIK (NEDAMET)

Gϋnah, ruhumuzun en kötü ve en tehlikeli hastalığıdır. Kasten sinir uçlarını yok ederek felç olmuş ruhu daîmi cehenneme terk eder. Ne var ki bu kötülük bizim isteğimize bağlıdır, bu hastalık nefsimizin verimidir.

Gϋnah, şifası bulunan korkunç bir fenalıktır. Pişmanlık onun şifasıdır. İnsan elini ateşte tuttukça mutlaka yanmaya devam eder, fakat ateşi serptiğimiz anda yanması durur. Aynısı Gϋnah için de geçerlidir, çünkü günah insanı yakan bir olgudur. Yandıklarını his etmeyenler için Kutsal Yazılar “İnsan elbiselerini yakmadan böğrüne ateşi sokabilir mi?” (Sϋleyman’ιn Özdeğişleri 5 6:27) sorusunu yöneltirler.

Gϋnah dışa bağımlı bir düşman değil, senin içinde doğup gelişen bir olgudur. «Gözlerin hep ileriye baksın, Dosdoğru önüne!» (Sϋleyman’ιn Özdeğişleri 4:25) böylece iğrenç isteklerin olmayacak. Gelecekteki sınavı düşün, o zaman ne fuhuş, ne zina, ne cinayet ne de yolsuzluk hakim olacak. Tanrι’yı unuttuğun anda kurnazca düşünüp yolsuzluklara baş vuracaksın.

Seni gϋnaha iten kötülerin kötüsü şeytandır (Yun. Διάβολος 6). Eğer karşı durursan seni gϋnaha zorlayamaz. Eğer kalbini ona kapalı tutuyorsan her ne kadar seni gϋnaha teşvik ediyorsa da sana zararı dokunamaz. Fakat dirençsiz kötü bir isteğine boyun eğersen, seni esir edip günah uçurumuna iter.

Kendi kendine “her ne kadar iğrenç istekleri beni etkiliyorsa da ben inancımda güçlüyüm” deyebilirsin, buna rağmen bir kayayı toprağa gömülü bir kök ucunun bile paramparça edebileceğini göz ardı etmemelisin. Gϋnahın tohumunu kabul etme çünkü inancını dağıtır. Budaklanmadan kötülüğün kökünü içinden çıkar; başlangıçtaki kararsızlığın seni ateşli ve baltalı bir cezaya sürükleyebilir. Gözdeki kusuru vakit varken tedavi et ki âmâ olduğunda doktordan doktora gezinmeyesin.

Tüm kötülüklerin başında ilk günahı işleyen şeytan vardır. Bunu ben değil fakat Rab söyledi “İblis başlangıçtan beri günah işlemektedir. (1 Yuhanna 7 3:8). Şeytan öncesi kimse gϋnaha girmedi. Şeytanı gϋnaha iten herhangi bir olgu olmadığından (bu durumda onu gϋnaha iten Tanrι olacaktı), gϋnaha kendi isteğiyle girdi. Fakat Tanrι onu saf ve meleklerin birincilerinden biri (Yun. _αρχάγγελος, arhangelos=Başmelek8) olarak yaratmasına rağmen, şeytan Tanrι’yı ilk yaratılanlara iftira ederek Tanrι’nın inançlı kulundan (kölesinden) O’nun karşıtı (satanas, Yun. Σατανάς), O’nun düşmanı olur. Çünkü Σατανάς kelimesinin Klasik Yunan Edebiyatındaki tercüme anlamı, karşı tarafta bulunan, birisine karşıt olan kişi, olarak geçer.

Şeytan gözden düşmesiyle ilk yaratılanların bir çoğunu Tanrι’nın iradesine karşı dirence iter. Kendisi onu takip eden herkese gϋnaha girme isteğini eker. Zina, fuhuş ve her türlü kötülük ondan kaynaklanır. İlk yaratılanları yaramazlığa ve sonunda sürgüne iten odur. Adam onun yüzünden en güzel tohumlarla budaklanan cennetinin yerine, dikenli yeryüzünü miras aldı.



***

Şimdilik ne olacak?

Aldatılıp cenneti mi kaybettik? Kurtuluşumuza çare yok mu?

Tamamıyla mı kör olduk? Işığı bir daha göremeyecek miyiz?

Sakat kalıp, ayaklarımızın üstünde duramayacak mıyız?

Bir kelimeyle öldük de dirilemeyecek miyiz?

Kardeşim, Lazaros’u9

hakkın mezarından dirilten Güç, madem ki yaşamına devam ediyorsun seni diriltecek güce sahip değil mi? Bizim için Kanını döken, bizigünahtan kurtaramayacak mı? Umutsuzlanmayalım. Bilinçsizliğe düşmeyelim. Af olma umudumuzu yetirmeyelim. Kurtuluşunu istemeyen herkes, inanılmayacak derecede günahkârdır. Buna inanan herkes de pişmanlık getirir.


Yılan eski derisini terk eder de biz günahı terk edemez miyiz? Verimsiz toprak itinalı işlendiğinde verimli olur da bizler düzelemez miyiz? Tanrι insanları sever,insanları sonsuz sever. Bundan dolayı “Çok kez fuhuşta bulundum, zina ettim, gϋnaha girdim, acaba beni af eder mi?” diye yakınma. Mezmurlar’ın10 dediğinebakalım “İyiliğin ne büyüktür, ya RAB” (Mezmur 30/31:19).

Günahlarının mertebesi Tanrι’nın iyilikseverlik mertebesini geçemez. Yaraların O’nun şifa gücünü yenemez. Yeter ki O’na inançla teslim olasın. Tutkunu itiraf et. Sen de Davut (“Peygamber”) gibi “Rab kanunsuzluklarımı gerçekçilikle itiraf edeceğim” demelisin. O zaman aynı mısranın dediği gibi günahımı açıkladım sana, Suçumu gizlemedim. “RAB`be isyanımı itiraf edeceğim” deyince, günahımı, suçumu bağışladın. (Mezmur. 31/32:5) gerçeği vuku bulacak.

Tanrι’nın insan severlik ve anlayış derecesini öğrenmek istiyor musun? Adam ile olanlara bak: İlk yaratılan duymazlık etti. Tanrι derhal onu ölüme terk edebilir miydi? Tabiatıyla yapabilirdi. Fakat İnsan sever ne yaptı? Onu cennetten, madem ki orada kalacak kadar becerikli değildi, sürgün etti. Onu cennetin karşısına yaşamaya gönderdi, böylelikle nasıl alçaklara düşüp neyi kayıp ettiğini, nerede bulunduğunu görüp anlasın ki pişman olsun ve kurtulsun, istedi.

Doğan ilk insan, Kayin, kardeşini vurdu; böylelikle kötülüklerin mucidi, kıskançların, canilerin öncüsü oldu. Kardeşini öldürmesine rağmen cezası ne idi? “Artık titreyerek, ahlar içinde yaşamına devam etti” ( bak. Yaratιlιş 4:1211) Korkunç bir suç, küçük bir ceza.

Gerçekten Tanrι’nın Kayin’e gösterdiği insan perverliğin derecesi çok büyük, fakat daha da büyük olanına bakalım: Nuh’un dönemini düşün. Gϋnaha giren devler yeryüzünü büyük kanunsuzluklarla sarmışlardı. Sel baskınıyla cezalandırılacaklardı. Tanrι’nın tehdidi bu idi. Fakat sel baskını yüz yirmi yıl sonra geldi (Yaratιlιş 6:3)!

Tanrι’nın insan severliğini görüyor musun? Yüz yirmi yıl sonrasında gerçekleştirdiğini hemencik yapamaz mıydı?

Cezayı o kadar zaman ertelemesinin sebebi, onlara pişman olabilme süresini vermek idi. Günahkârlar pişman olsalardı, Tanrι, bu kadar korkunç ve haklı cezayı göndermeyecekti.

Şimdi de pişmanlık gösterip kurtulan gϋnahkarların örneklerine gelelim.

Kadınlardan herhangi biri “vücudumu ve ruhumu her türlü ahlaksızlıklarla kirlettim, kurtulabilir miyim?” sorusunu sorabilir. Fahişe Rahav’ı düşün ve sen de kurtuluşuna umut besle. Madem ki o herkesin önünde alenen gϋnaha giriyordu ve pişmanlıkla kurtuldu; neden sen de aynı yolla kurtulamayasın?

Kendisinin nasıl kurtulduğunu araştırıp öğren. Yalnızca “Tanrι’nız gök yüzünün ve yer yüzünün tek ve gerçek Tanrι’dır” (Yeşu 2:1112) dedi. Arsızlığının bilincinden “Tanrι’m” demeye cesaret edemeden “Tanrι’nız” kelimesini kullanmış. Kurtuluşunun şahitliğini Mezmurlar’ın mısralarında bulacağız: Beni tanıyanlar arasında Rahav ve Babil`i anacağım (Mezmurlar 86/87:4)

Tanrι’nın insan perverliği ne kadar büyük! Kutsal Yazılar’ın içinde fahişeyi bile anıyor. Yalnızca “Rahav’ı ve Bâbil’i anacağım” demiyor fakat buna “beni tanıyanların” kelimelerini de katıyor. Yani beni tanıyorlar bana inanıyorlar diyor.

O halde hem erkekler hem de kadınlar için kurtuluş vardır. İnsanı kurtuluşa yönelten pişmanlıktır.

Bir halkın tümü gϋnaha girerse bile, günahlarının tümü Tanrι’nın insan sevgisini aşamaz. İsrail halkı Sina yarımadasında altın buzağıya tapmaya başladığı zaman bile Tanrι onlara insan sevgisini bağışladı. İnsanlar O’nu inkar ettiler fakat O Kendini inkar etmedi. Puta tapmaya başlamalarına rağmen O, onlara ihsan buyurdu.

O zaman gϋnaha giren yalnız tüm halk değildi, baş rahip Harun’da onlara katılmıştı. Bu konu için Musa Peygamber diyor ki “RAB`bin kızgın öfkesi karşısında korktum. Öfkesi sizi yok edecek kadar alevlenmişti. Ama RAB yakarışımı yine duydu. RAB Harun`a da onu yok edecek kadar öfkelenmişti. O sırada Harun için de yakardım. (Yasan’nιn Tekrarι 9:19-2013

).


***

Davut (“Peygamber”) hata etti, sabah erken yatağından kalkıp dalgın dolaşırken çifte gϋnaha girdi, hem zina etti hem de cinayet işledi14. Fakat hatasını kabul edip onu düzeltme isteği ölmedi.

Kâhin Natan15 (“Peygamber”) onun ruhî yaralarını görüp şifa vermek için kralın huzuruna geldi ve ona büyük günah işlediğini, Tanrι’nın ona karşı duyduğu hiddeti dile getirdi. Kral soyunun evladı Kâhin’e kızmadı. Kâhin’in sözleri kendisinden çok düşüncesine ve onu kendisine Gönderene yöneldi. İktidarlığın benciliğinden, çevresindeki ordularından çok aklına Rab’bimizin melekler ordusu geldi. İçinden gelen büyük bir telaş ile Görϋnmiyen’i görϋnϋr gibi hisetti. Davut (“Peygamber”) Kâhin’e yönelerek Tanrι’ya cevap verdi “Rab’e karşı da gϋnaha girdim” (2ci Samuel 12:1316).

Kralın alçak gönüllüğünü görüyor musun? Itirafını görüyor musun? Ondan önce herhangi bir kraldan bu sözler söylendi mi? Gϋnahını kaç kişi biliyordu ki? Gϋnaha girdiği zaman, Kâhin huzuruna gelip te suç beyanında bulununca, suçlu suçunu hemen itiraf etti. Gerçek pişmanlıkla itirafta bulunduğundan, aynı anda şifasını da bulundu. Af edildi.

Kâhin Natan, Tanrι tarafından af edildiğini beyan ederek, Davut’u teselli etti. Fakat o pişmanlığını terk etmedi ve krallık giysilerini çıkarıp kölelerin giydiği yas elbiselerine büründü. Tahtına değil toprak ve küllerin üstüne oturmaya başladı. Küllerin üstüne oturmakla yetinmeyip onları yemeye başladı kendisi “Ekmek yerine kül yiyorum, içtiğim suya göz yaşlarımı ekiyorum” (Mezmurlar 101/102:10) der.

Göz yaşlarıyla gözlerini eritip aklına garip istekler getirdi, “ İnleye inleye bittim, Döşeğim su içinde bütün gece ağlamaktan, Yatağım sırılsıklam gözyaşlarımdan. Kederden gözlerimin feri sönüyor, Zayıflıyor gözlerim düşmanlarım yüzünden”. (Mezmurlar 6:6-7)

Sarayın ileri gelenleri krala orucunu durdurması için yalvarmalarına rağmen o bu kararından vazgeçmedi. Hafta boyunca her tür yiyeceğe karşı oruç tuttu. Eğer kral pişmanlığını bu şekilde ifade ediyorsa, sen basit bir insan olarak günah çıkarmayacak mısın?

Daha sonra, Avşalom’un17ayaklanmasında kaçabileceği değişik yolların var olmasına rağmen Davut kendisini kurtarmak için Zeytin 18 dağına tırmandı. Kurtarıcı’sına oradan gökyüzüne çıkma isteğini dualarla dile getirdi. Bu zor durumunda bile Semei19 krala lanetler yağdırarak küfürlerde bulundu. Davut alçak gönüllülük ve bağış duygusuyla yanındakilerine “bırakın ona Rab küfür etmesini söyledi” der. Çünkü af edenin gϋnahları af olunacağını biliyordu.

Gϋnah çıkarmanın faydalarını görüyor musun? Pişmanlık gösterenlerin kurtulacağını görüyor musun?

Samiriye20 kralı Ahav21 gayet kanun dışı, putperest, kralların kanına girmiş, arsız ve haksız bir kişi idi. Kraliçe İzevel’le (bknz. 21) birlikte Nabuthe’yi22 öldürdükleri zaman, Aziz (kâhin) Elias’ın23 tehdidi üstüne, kral hemen pişmanlık gösterir ve krallık giysilerini çıkarıp kölelerin giydiği yas elbiselerine bürünür. O zaman insan sever Tanrι Hazreti Eliyas’a “Ahav’ın pişmanlığını görüyor musun, onu cezalandırmayacağım” haberini ulaştırır.

(bak. 1 Krallar: 20:29).

Bir anlık insan sever Tanrι, günahkâr hayatına devam etmesine rağmen, kral Ahav’ı af eder. Tabiatıyla Rab kralın geleceğini göz ardı etmiyordu, fakat pişmanlık anında gerekli affı ona ithaf etti. Bu olay hâk veren hâkimin her olayı başlı başına izole ederek ayrıca ve her durum için gerekli kararı alması olarak görülebilir, bu da hâkkın en önemli ilkesidir.

Kral Yarovam 24, putların anısına kurban sunarken, onu bu hareketinden dolayı itham eden Aziz Kâhin için tutuklama emri verir. Fakat o anda eli tutulur. Tanrι’nın gazabına uğrayan kral Aziz Kâhin’den “Rab’be benim için dua et” ricasında bulunur (1 Krallar: 13:6). Pişmanlığın neticesinde eli şifa bulur. Aziz Kâhin bir insanın elini şifa edebileceğine göre Tanrι oğlu İsa, günahlarını af ederek, seni kurtarmaz mı?

Manaşşe 25 de gayet günahkârdı. Emri üzerine Yeşaya’yı26 testerediler (testere ile işkenceye tabiî tutmak). Kral putperestlik mikrobuna kapıldı. Kudüs’ü masum insanların kanıyla boğdu. Fakat esir düşüp de Bâbil’ye sürülünce O’nun gazabına uğradı ve pişmanlık getirdi. Kutsal Yazıların dediği gibi “Manaşşe Tanrι’nın ve onun azizleri önünde alçaklara düştü. Kral Tanrι’nın affına sığındı. Rab onun sıcak dualarını kabul etti ve onu Kudüs’a geri gönderip tahtını geri verdi” (2ci Tarihler 33:12-13). Aziz Kâhin’i testereleyen günahkâr pişmanlıkla kurtuluyorsa, sen ki, mutlaka bu derecede gϋnaha girmedin, kurtulamayacak mısın? Dikkat et! Nedametin kudretinden şüphe etme.

Günah çıkarmakla bir ateşi söndürebilir bir canavarı evcileştirebilirsin. Şüphe edeceksen, Şadrak'ı, Meşak'ı, Aved-Nego'yu Bâbil’in fırınlarında olanları düşün27. Kırk dokuz pihis28 boyundaki ateşleri söndürmek için kaç tane çeşme gerekliydi? Ateşlerin yükseldiği yerde üç gencin inancı dereler gibi akmaya başladı ve o zaman üçünün pişmanlık duası işitildi “Rab başımıza gelenlere izin verdiğinden dolayı hâklısın, çünkü kanunsuzduk, günahkârdık” (Dan.: 3, 5)29.

Nedamet ateşi dağıttı! Cehennemin ateşini bile dağıtabileceğinden de emin olmalısın.

Dikkatli bir okur “Tanrι gençleri pişman olduklarından değil inançlarından dolayı koruduğunu” iddia edebilir. Kurtuluşları bu olasılığın neticesi olabileceğinden, sizlere başka bir olayı sunmak isterim.

Nebukadnessar 30 hakkında fikriniz nedir? Kutsal yazılardan onun vahşi, kan dökücü, taş kalpli, birisi olduğunu biliyor musunuz? Mezarları açıp kralların kemiklerini dağıtan, koca bir halkı sürgüne gönderen, çocuklarının katline tanık edip kralın gözlerini çıkaran, Keruvlar’ι31 dağıtan (Tabiatıyla, melekleri değil fakat Tanrι sesinin işitildiği Sandığı`nın üstündeki altın melek gravürlerini ima ediyorum) birisi olduğunu işitmediniz mi? Nebukadnessar İbadet yerinin katepetazmasını33söktü. Buhurdanι 34 alıp putların yanına gönderdi. Kutsal ithafların tümünü aldı. İbadet yerini (bknz. 33) temelinden söküp ateşe boğdu.

Kralları öldüren, Kutsal’ları yakan, halkı esir eden, kutsal eşyaları putların yanına yerleştiren bir kişinin lâyık olduğu ceza nekadardır? Bin kez ölmesi gerekmez mi?

Şu ana kadar Nebukadnessar΄ιn suçlarını gördünüz. Gelin şimdi de Tanrι’nın insan severliğini görelim.

Kana susamış kral vahşi bir hayvan gibi çöllerde yaşamakla cezalandırıldı. Kurtulması için bu şekilde cezalandırıldı.

Bir aslan gibi tırnak çıkarıp kıllara büründü, çünkü öncesinde aslan gibi kükreyip Kutsal’ları kaptı. Bir dana gibi otlamaya başladı, çünkü öncesinde ona krallığını bahşeden Tanrι’yı göz ardı etti. Fakat bu eğitici cezalardan sonra pişmanlık getirip yüce Tanrι’ya dua edince O kendisine krallığını iade etti (Dan. 4:26–34).

Bu derecede gϋnaha giren Nebukadnessar’a pişmanlığından sonra Tanrι krallığını geri vererek onu af etti. Sen de pişmanlık getirip, iyi bir Hıristiyan gibi yaşarsan sana günahlarının affını bağışlayıp göklerin krallığını hediye etmez mi? Rab insan severdir.

Afta hemen yetişir, cezada gayet durgundur. Kurtuluşundan kimse şüphe etmesin.

Havarilerin35 en yücesi Petros36 bile bir köle kadından korkup Tanrι oğlu İsa’yı üç kez inkar etti. Fakat pişman olup acılar içinde göz yaşları döktü (Matta 26: 69–7537). Ruhunun pişmanlığını göz yaşlarıyla belirti. Bundan dolayı yalnızca af edilmedi fakat apostoluğuna devam etme gücü ona bağış olundu.


Kardeşlerim, gϋnaha girip pişman olan ve kurtulan bu kadar insan örneklerinden sonra, sizler de büyük bir istekle pişmanlık getirip günah çıkarınız. Sizler de af olacak ve Azizler gibi gökler krallığının varisi olacaksınız.




DİZİN NOTLARI

1. Kurtuluş: Ahir zaman sonrasında bağışlanacak sonsuz yaşam. Kurtulanlar ilelebet Tanrι’ile cennette yaşayacaklar.

2.Manevi baba: Hıristiyan Kilisesinde günah çıkarmakla görevlendirilen papazlara verilen ad. (ruhanî)

Kilise: Hıristiyan Kilisesi=Hıristiyanların oluşturduğu homojen toplum anlamında kullanılır. Dini görevlerini yerine getirebilecekleri (ibadet yerleri) yapılar için de aynı ad kullanılır.

3. Petrahili: Dua esnasında papazlarιn mutlaka takması gerektikleri giysilerinden biri. Günah çıkarmak isteyen her Hıristiyan pişmanlığının simgesi ve O’nun bağışını istemesi için, dua esnasında başını petrahilinin altına sokar.

4. Dinsel bilge (gerondas): dinî konularını gayet iyi bilen ve bu konularda inanlara yol gösterebilen aydın kilise din adamlarιna verilen ad.

5. Sϋleyman’ιn Özdeğişleri:Tevrat’ın kitaplarından biri. Süleyman (“Peygamber”) tarafından kaleme alınmıştır.

6. Şeytan (Yun. Διάβολος, diavolos), yunanca διαβάλλω eylemi, bir kişinin aleyhine konuşarak iftira ile onu tahrik ve tahrip etmek anlamını taşır. Διάβολος adı διαβάλλω eyleminden türemiş ad olup, şeytan anlamında kullanılır.

7.Yuhanna: İncil’in dördüncü bölümünün yazarı.

8. Aρχάγγελος=arhangelos: Yunanca aρχή(ilk, baş) + άγγελος (melek) kelimelerinden türemiş birleşik addır. İlk, baş melek anlamında kullanılır. Hıristiyanlıkta baş meleklerin sayısı çoktur.

9. Lazaros: İncil’e göre Tanrι oğlu İsa’nın dostu. Lazaros’un (El eazar) ölüm haberini alan Tanrι oğlu İsa, on iki öğrencisiyle birlikte yaşadığı bölgeye geldiğinde onu dört gün öncesinde defnedildiğini öğrenir. Hemen mezarının açılmasını ister ve onu diriltir. Tanrι oğlu İsa’nın bu mucizesi O’na inananların sayısını artırdığı gibi O’nun düşmanlarını da artırmıştır.

Lazaros dirildiğinden sonra 18 yıl daha yaşamış ve Kıbrıs’ın Kitios bölgesinin ilk piskoposu olmuştur. Adı Paskalya gününün bir hafta öncesinde kutlanır.

10. Mezmurlar sunmak:Tanrι’ya ezgili ilâhi Okumak. Davut’un Mezmurlar’ι Eski Ahit’in bir kirabιdιr.

11. Yaratιlιş: Tevrat’ın ilk kutsal kitabı

12. Yeşu:Tevrat’ın kitaplarından biri.

13. Yasa’nιn Tekrarι:Tevrat’ın kitaplarından biri. Musa Peygamber tarafından kaleme alınmıştır.

14. Çifte günah:Davut (“Peygamber”) Bat-Şeva ile zinada bulunmuş ve kocası Uriya’yι öldürmüştü. Bat-Şeva Süleyman’ın annesidir. Süleyman’ın Kâhin Natan tarafından tahta çıkarıldığı söylenir.

15. Kâhin Natan Davut’un (“Peygamber”) kehanet gücüne sahip danışmanı ve Süleyman’nın hocası. Davut’un çifte günahı için ona çok sert tenkitlerde bulunmuş, yaşadığı sürece saray işlerine karışmış, Tevrat’a kendi görüşlerini bırakmıştır.

16. 2.Samuel: Tevrat’ın kitaplarından. 2 Krallar ve 2 Samuel kitaplarιn gerçek yazarları bilinmemektedir.

17. Avşalom: İbranice (Aba + salom, baba + barış), Davut’un (“Peygamber”) üçüncü oğlu. Güzelliğiyle nam salmış, kardeşi Amnon’u kız kardeşiyle ilişki kurduğundan dolayı öldürmüş ve babasının hiddetinden kurtulmak için üç yıl süresince dedesine sığınmış, sürgünden döndükten sonra babasına karşı Kudüs’te büyük ve kanlı bir isyan başlatmıştı. İsyan esnasında Davut’un (“Peygamber”) subayları tarafından öldürülmüştür.

18. Zeytin Dağı:(Cebel El Tur, Yun. Ελαιών=Zeytinlik ) Kudüs şehrinin yakınlarındaki dağa verilen ad. Dağ üç tepeden oluşup zeytin ağaçlarıyla dolu olduğundan bu adı almıştı. Eski devirlerde hem putperestler hem de Musevi’ler tarafından aziz bir yer olarak bilinirdi. Tanrι oğlu İsa son günlerinde bu dağın tepelerinde onu dinlemeye gelenlere vaizlerde bulunmuştu. Hıristiyan inançlarına göre göklere çıkışı bu tepelerden olmuştur.

19. Semei: Davut’un (“Peygamber”) ailesindendir. Avşalom’un isyanında, Avşalom,’u desteklemişti.

20. Samiriye bölgesi: Orta Filistin bölgesinde bulunan antik bir şehir ve çevresine verilen ad.

21. Kral Ahav ve kraliçe İzevel: İsrail krallığında M.Ö. 873 – M.Ö. 854 döneminde tahta geçmiş kral. Halk karısı İzevel’e karşı yaptığı kötülüklerinden ve ahlâksızlığından dolayı kin duymuştu. Kâhin Aziz Eliyas’ın itirazlarına rağmen Ahav halkını putperestlerin tanrısı Baal’a tapmaya zorlamıştı.

22. Nabute: Saray bahçesinin sınırında bağlar bulunduran bir kişi. Bağlarını Krala satmayı red edince Kraliçe İzevel tarafından komplo ile öldürüldü. Cinayeti tenkit eden Aziz Elias’ı da öldürmeye çalışmıştır. Kraliçeden kurtulmak için Aziz, Horev dağının tepesine kaçmıştı.

23. Aziz Elias (Kâhin): M.Ö. 9cu yüzyılda İsrail’de yaşamış kehanet ve insan üstü güçlerine sahip Aziz. Putperestliğe ve arsız yaşama karşı hayatı boyunca mücadele eden Aziz, kraliçe İzevel tarafından kovalanınca Horev dağının tepesine sığınmıştı. Aziz’in anısı Hıristiyan’lar tarafından da anılır. İnançlara göre çok kısa bir süre sonrasında Aziz Tanrι tarafından dağın tepesinden “kaçırılıp göklere çıkarılır”. Bu inançtan dolayı Aziz’in hayatı Musa Peygamber ve Tanrι oğlu İsa’nın hayatlarıyla kıyaslanır. Aziz’in yer yüzüne geri dönüşü ahretin yaklaştığını gösterir.

24. Kral Yarovam : İsrail’in ikinci kralı M.Ö. 932 – M.Ö. 911, İsrail krallığının kurucusu. Süleyman tapınağı inşa edildiği dönemde Süleyman’a (“Peygamber”) karşı isyanda bulunmuş fakat tahta Davut (“Peygamber”) döneminde çıkabilmiştir. İç savaş döneminde Musevi inançları hakkında değişiklikler yaptığından putperestlikle suçlanmıştı.

25. Manaşşe: M.Ö. 692 – M.Ö. 638 döneminin Filistin bölgesinde yaşayan Musevi’lerin kralı. Krallığını Asurluların (Asurbanibal) etkisi altında sürdürürken putperestliği kabul etmiş ve oğlunu tanrı Moloh’a kurban ettiğinden dolayı Kudüs’te doğan isyanı kanlı şekilde bastırmıştı. Asurlular tarafından M.Ö. 677’de Bâbil’e esir olarak gönderilmiş ve esaretten kurtulduktan sonra, bunu Tanrι’nın gazabı olarak görüp Musevî dinine geri dönerek krallığına devam etmiştir.

26. Aziz Peygamber Yeşaya: Tevrat’ın ileri gelen “peygamberlerinden” M.Ö. 8. Y.Y. yaşamış kehanetlerle dolu iki ana parçaya bölünmüş 66 bölümlük bir kitap bırakmıştır.

27. Şadrak'ın, Meşak'ın, Aved-Nego'yun Tevrat’a adları geçer. Üç genç, inançları dolayısıyla Nebukadnessar tarafından ocağa, ateş içerisine atılıp ölüme terk edildiler. Fakat üçü de ateşin içinden bir meleğin yardımıyla canlı çıkınca Nebukadnessar Musevi’lerin inanç özgürlüğünü tanımak zorunda kalmıştı. Adları 17 Aralıkta kutlanır.

28. Pihis: 64 cm. (ticari) veya 75cm. (mimari), klasik Yunan ve Roma döneminde kullanılan uzunluk ölçüsü.

29. Daniel: Dan. (Yun. Δανιήλ, Daniil), Tevrat’ın kitaplarından biri. Kâhin Daniel tarafından kaleme alınmıştır.

30. Nebukadnessar: Yeni Bâbil imparatorluğu devrinde M.Ö. 605 – M.Ö. 562 döneminde krallık yapmış, M.Ö: 587 tarihinde Yahudilerin isyanını bastırıp Kudüs’ü yakıp yıkan, halkını Bâbil’e süren kral.

31. Keruvlar: Meleklerin bir grubu. Hıristiyanlıkta melekler olgularına göre sınıflandırırlar.

32. Tanrι sesinin işitildiği RAB`bin Sandığı (veya Tevrat’ın Sandığı), Tanrι’nın dileğini içeren (bunlar Tanrι tarafından iki taş üstüne yazılmış ve Musa Peygamber tarafından indirilmişlerdi) altın kutu. Sandιk altın melek figürleriyle (bknz. 31) süslenmişti. Sandιk Süleyman tapınağından M.Ö. 587’ de çalındıktan sonra kaybolmuştur.

33. İbadet yerinin katepetazması: Süleyman tapınağının içinde bulunan ipek perde. Perde inananlarla aziz gereçlerin bulunduğu bölümü ayırıyordu.

34. Buhurdan: İbadet yerlerinde kullanılan gereçlerden biri.

35. Apostolos=Havari: Bir olguyu yerine getirmek için gönderilmiş, o olguya inanmış kişi anlamına gelir. Hıristiyanlıkta Tanrι’nın sözünü yayma görevini yerine getiren ve Tanrι tarafından vazifelendirilen her kişiye bu san verilir.

36.Havari Petros: Gerçek adı Simon olup balıkçılıkla uğraşırken Tanrι oğlu İsa’nın ilk öğrencilerinden olmuştu. Tanrι oğlu İsa taş, kaya anlamını taşıyan adını (Petros, Yun. Πέτρα, Aramice kepha) öğrenciliği esnasında vermişti. Hayatı hakkındaki bilgiler İncil’den kaynaklanır. 64’te Roma’da çarmıha gerilerek ölüme terk edilmiştir (Yun. Μάρτυρας) Şahadet, Şahit veya şehit: Hıristiyanlığa inandıklarından dolayı öldürülen kişilere verilen san.

37. Havari ve Incil yazarι Matta: İncil’in birinci bölümünün yazarı.

Evangelistis: İncil’in yazarlarına verilen san.

Kaynak: www.oodegr.com

Aziz Petrus

 İsa Mesih’in ilk havarilerinden olup Andreas’ın kardeşidir. Kendisi Beyt Sayda kasabasında olup asıl adı Simon'dur. Geçimini balıkçılıkla sağlayan fakir bir balıkçı olan Aziz Petrus, kardeşi ile Galile denizine (Lut Gölü) ağ atarken onları izleyen İsa kendilerine balık avlama işini bırakmalarını ve ardından gelmeleri halinde insan avcılığını öğreteceğini belirtilmiştir.

Bunun üzerine Aziz Petrus ve kardeşi İsa’ya inanarak onun peşinden gitmişlerdir. (Markos 1:16)

İsa Mesih Petrus’u ilk gördüğünde “Sen Yuhanna oğlu Simonsun ve Kifas olarak çağrılacaksın” der. Kifas ve Petrus aynı isimler olup ikisi de "kaya" anlamındadır.

Petrus İsa’dan hiç ayrılmadı ve İsa’nın yakalanıp çarmıha gerilmesine kadar hep beraber kaldı.

Baş kahinin avlusunda Yahudilerden korkması nedeniyle üç kez İsa Mesih’i inkar etmek zorunda kaldı. İsa Mesih’in dirilişinden ve Kutsal Ruh’un havarilere inişinden sonra İsrail’de, Antakya'da, Anadolu’da ve en son Roma’da İncil’i yaydı.

Roma’da İmparator Neron tarafından başı aşağıda ve ayakları yukarıda olmak üzere asılıp şehit edildi. (M.S 66-67)

İsa onu kilisenin “kaya”sı (temeli)olarak tayin etmiş ve ona göklerin krallığının anahtarını vermiştir. Bu nedenle ikonalarda hep elinde bir anahtarla resmedilmiştir.

Aziz Pavlus

Asıl adı Saul olan Pavlus. Tarsus’ta doğmuş bir Yahudi asıllı Roma vatandaşıdır.

Bir ferisi olup ilk hıristiyanlara eziyet edip öldürmüştür. Şam’daki inananları yakalayıp Kudüs’e getirmek görevini Başkahinden alıp Şam’a giderken gökten gelen bir nur etrafında parlamış ve yere düşmüştür. Bir ses “Saul neden bana eziyet ediyorsun?” dediğinde “Ya Rab sen kimsin? sorusuyla yanıt vermiştir. Ses ona “Ben eziyet ettiğin İsa’yım.” Ve “Kalk şehre gir ve ne yapman gerektiği sana söylenecektir” dedi.

Saul yerden kalktı ve kör olduğunu anladı.Onu Şam’da Yahuda’nın evine götürdüler. Üç gün kör, susuz ve aç kaldı ve hep dua etti. Şam’da Hananniya adlı bir inanan vardı .

İsa Mesih ona kalkıp Yahuda’nın evine gitmesini ve Saul için dua etmesini söyledi. Hannaniya o eve gitti ve Saul’un üzerine elini koydu. Böylece gözleri gören Saul kalkıp vaftiz oldu. Havralarda İsa’nın Allah’ın oğlu olduğunu söylemeye başladı.

Saul İsa Mesih’in ismini milletlere, krallara ve İsrail oğullarına tanıklık etmeye çağrılan bir aracıydı. (Elç.İş.9:1-20) Roma İmparatoru Neron tarafından başı kesilerek şehit edildi.